Karun Hazineleri 26 Aralık 2024, 16:49
Uşak ilinin 25 km batısında, Uşak-İzmir Devlet Karayolu üzerinde yer alan Güre Köyü'nün kuzeyindeki Hermos (Gediz) Nehri’nin suladığı dar ovanın yakınlarında Lidya ve Greko-Pers (MÖ 6. yy.) tümülüsleri bulunmaktadır.
1965 yılında bu alandaki soygunlar, Toptepe Tümülüsü'nün kaçak kazısıyla başlamıştır. Kaçak kazıları gerçekleştirenlerin ifadesine göre, mezar odasına girildiğinde, yerdeki bir gümüş testi ile çok sayıda mermer alabastron, tavandan düşen bir hatıl nedeniyle tahrip olmasına rağmen, hazinenin büyük bölümü ölünün yatırıldığı kline üzerinde bir tutam saç ve toz haline gelmiş kemiklerle birlikte bulunmuştur.
Bu odada bulunan:
- İnsan kulplu gümüş oinochoe,
- Sfenksli ve altın başlı tutamaklı kepçe,
- Tamamı altın, sallanınca ses veren makara,
- Altından yapılmış, içleri boş, iğneli küpeler,
- Daha küçük boyutlarda iğneli küpeler,
- Sallamalı, altından yapılmış kanatlı at şeklinde broş,
- Meşe palamudu sallamalı, altın ve renkli taşlardan yapılma kolye,
- Akik ve taşlardan geometrik şekilli kolye,
- Mavi renkli camdan yapılmış, uçları aplike aslanbaşı şeklinde bir çift bilezik,
- Uçları taş boncuklu, püskül şeklinde altın gerdanlık,
Toptepe Tümülüs buluntuları aracılar yardımıyla örgütlü bir şekilde eski eser kaçakçılığı yapan alıcılara satılmıştır.
1966 yılında Güre'de ikinci bir soygun yaşanmıştır. Güre Köyü'nün yakınında yer alan ve yörede "İkizce" olarak adlandırılan İkiztepe Tümülüsü’nün batı yamacında düzgün bir mermer blok bir köylü tarafından bulunmuştur. Bu ipucunu değerlendiren ve bir yıl önceki soygunu bilen kaçakçılar, İkiztepe’de kaçak kazıya başlarlar. Mezar odasına ulaşamayan ekip, sonunda yerini buldukları mezar odasının tavanını barutla patlatarak içeri girmiştir. Ancak bir süre sonra paylaşımda haksızlığa uğradığını düşünen bir kişi durumu jandarmaya ihbar etmiştir.
Güvenlik makamlarınca sürdürülen operasyonlarda bazı eserler ele geçirilmişse de, jandarmaya ateş açarak kaçmayı başaran kaçakçı, elindeki eserlerin tümünü Toptepe Tümülüsü buluntularını satın alan aynı kişiye ulaştırmayı başarmıştır.
Operasyonlarda yakalanan kişiler çeşitli cezalara çarptırılmıştır. Ancak olaylar yatıştıktan sonra İkiztepe’de yapılan kaçak kazı sonucunda ikinci mezar odasına da ulaşılmıştır. Ancak bu mezar, hiçbir buluntu içermemektedir. Kaçakçılar, eserlerin kline içinde olabileceğini düşünerek hırsa kapılmış ve klineyi parçalamışlardır. Bu klinenin bir parçası, bir köy evinin duvarında yapı elemanı olarak görülebilir.
Aynı yıllarda, Aktepe 1 Tümülüsü’nün mezar odası, avlanmakta olan köylüler tarafından bulunmuştur. Tümülüste bulunan kırmızı, mavi, siyah ve yeşil renkteki duvar resimleri, bezemeli kline ayakları keskilerle parçalanarak satılmak üzere İzmir'e gönderilmiştir. Mezar odasının arka duvarı, sahte resimler yapılarak parçalanmış ve antikacılara satılmıştır.