Haberler

Uşak Belediyesi’nde ‘Sanata Engel Yok’

Eğitim ve sanatı birleştiren, engelsiz bir yaşam felsefesiyle projelerine yön veren Uşak Belediyesi, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren Sanat Atölyesi ile engelli bireyleri sanatla buluşturmaya, gelişimlerine katkı sunmaya devam ediyor.

Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde “Sanata Engel Yok” projesini hayata geçiren Uşak Belediyesi, resim ve seramik gibi görsel sanatın çeşitli dallarında 25 engelli bireye her sene olduğu gibi bu yıl da eğitim veriyor. Günlük 5 saat süren ve hafta içi her gün gerçekleştirilen kurslarla engelli bireylerin sosyal iletişim ve el becerisi alanlarında gelişimine katkı sağlanıyor. 11 ay boyunca süren yoğun eğitim sürecinin ardından engelli bireylerin ellerinden çıkan eserlerse, sergi ve satışa sunuluyor.

SARISAMAN: “SANATA ENGEL YOK DÜSTURU İLE ÇALIŞIYORUZ”

Sanat eğitiminin sadece yetenekli bireylerin öğrenmeyi arzuladığı veya sanatsal faaliyette bulunmak istediği bir alan olmanın ötesinde bir öneme sahip olduğunu kaydeden Uşak Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Fatih Sarısaman, “Sanat eğitimi, toplumdaki bütün bireyler için gerekli bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle, toplumda engeli nedeniyle dezavantajlı durumda olan bireyler için sanat eğitimi, ülkemizde özel eğitim kapsamında değerlendirilmektedir. İlk bakışta uygulanması zor görünen bu eğitim, engelli bireylerin sanat eğitimi almalarına yardımcı olan özel nitelikler taşımaktadır.  Bu bağlamda ‘Sanata Engel Yok’ düsturu ile belediyemiz Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü olarak engelli bireylerin sanat eğitimine katkı sağlamayı öncelikli görevlerimiz arasında görüyoruz.” dedi.

KURSLAR DEZAVANTAJLI BİREYLERİN GELİŞİMİNDE KİLİT BİR ROL ÜSTLENİYOR

Atatürk Kültür Merkezinde bulunan Sanat Atölyelerinde, Seramik Öğretmeni Elvan Besrek’in ve Giyim Eğitmeni Gülsüm Yiyen’in öncülüğünde sanat eğitimi faaliyetleri yürütüldüğünü ifade eden Sarısaman, “Zihinsel engelli bireylerin kimlik kazanımları, başarı duygusunu tatmaları, güven ve cesaretlerinin artırılması gibi sosyal yaşama entegrasyonlarının sağlanması konularında önemli ve özverili çalışmalara imza atılıyor. El, göz ve beyin koordinasyon uygulamaları ile psikomotor becerilerinin kazandırılması, bu sayede de büyük ve küçük kas kullanım becerilerinin güçlendirilmesi eğitimin birinci aşamasını oluşturmaktadır. Kıyas ve benzetmeler yoluyla yaratıcılık oluşumunun geliştirilmesine yardımcı olması bakımından, algılama düzeylerinin arttırılması ve duygusal yapılarının geliştirilmesi ise bu özellikli çalışmaların temel prensibi olarak kabul edilmektedir. Estetik beceri ile yaşayacakları haz duygusu sonucunda da mutlu olabilecekleri bir değerler algısı oluşturarak eğitim süreci tamamlanmaktadır.” açıklamalarında bulundu.

Sarısaman, “Yürüttüğümüz bu faaliyetler neticesinde engelli bireylerin sosyal yaşama uyumu konusunda üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getirmekten büyük onur duyarken bu faaliyetlerin sayısının arttırılarak devam etmesinin boynumuzun bir borcu olarak görüyoruz.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.