Haberler

Uşak Kent Konseyi Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. İzmir Ankara Karayolu üzerinde bulunan ve kendisinden ayrılmak istemeyen erkek arkadaşı tarafından vurulan Fatma Uğuz’un cinayet mahalinde yapılan açıklamada artan kadına şiddet olaylarına vurgu yapıldı. Açıklamaya Belediye Başkan Vekili Hakan Uludağ’ın yanı sıra, Kent Konseyi Başkanı Zafer Aydın, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nursevim Çalıklı, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Yardımcısı Dudu Bayraktar Dönder ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri katılırken Fatma Uğuz’un cinayete kurban gittiği yere ise karanfiller bırakıldı.

Basın açıklaması Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nursevim Çalıklı’nın açıklaması ile başladı. Cinsiyete dayalı şiddetin uluslararası sözleşmeler ile red edildiğini ifade eden Çalıklı, 25 Kasım 2014 tarihinde bunu bir kez daha belirtmek istediklerini kaydetti. Açıklamayı yaptıkları yerin anlam bakımından manidar olduğuna dikkat çeken Çalıklı, " Bugün 12 Kasım’da sadece ayrılmak istediği için katledilen bir kadınımızın öldürüldüğü yerden seslenerek farkındalık yaratmak istedik. Kişi güvenliği hakkının işkence, aşağılayıcı, insanlık dışı muamele yasağının ve yaşam hakkının kadına yönelik şiddet ile doğrudan ihlal edildiğini görüyoruz. Bunu vicdanı olan hiç kimsenin kabul etmesi mümkün değildir. Ülkemizde son yıllarda kadınların yaşam hakları maalesef gerek aile içi şiddet gerekse erkek terörü nedeni ile elinden alınmaktadır. Bu duruma karşı önlemler alınmalıdır” dedi.

Daha sonra Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Yardımcısı Dudu Bayraktar Dönder açıklamaya devam etti. Türkiye’de kadına yönelik şiddetin istatistiki rakamlara yansıdığının altını çizen Dönder, "Maalesef Türkiye’de kadına yönelik şiddet her anlamda rakamlar ile ortaya çıkmaktadır. Tüm kadınların yüzde 25’i fiziksel şiddete uğramakta, bunların yüzde 75’i ise eşleri tarafından şiddet görmektedir. Görüldüğü üzere bu rakamlar aile içi ve kadınlara yönelik şiddetin ne denli kötü bir aşamaya geldiğini göstermektedir” diye konuştu.

Kadına yönelik şiddet hiç bitmedi

Kadına Yönelik Şiddet Günü olarak belirlenen tarihin üzerinden 45 yıl geçmesine rağmen hala bir değişme olmadığını ifade eden Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nursevim Çalıklı, "25 Kasım tarihin kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü olarak ilan edilmesine vesile olan Mirabel Kız Kardeşlerin Dominik Cumhuriyeti’nde rejim karşıtları olarak öldürülmesi olayının üzerinden 45 yıl geçti. Malesef ne Mirabel Kardeşler şiddete uğrayan ilk kadınlardı, ne de 12 Kasım 2014 tarihinde Uşak’ta öldürülen Fatma Uğuz son kurban olacaktır. Cinayete dayalı şiddet uluslararası sözleşmeler ile korunan bir olgudur. Bu olgu her türlü şiddeti ve onur düşürücü hareketi şiddetle red etmektedir. Fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar ya da acı ile sonuçlanan ister özel alanda, ister kamusal alanda olsun baskı ve özgürlüğün engellenmesi olarak tanımlanan cinsiyete dayalı şiddet, kadınların erkekler ile eşit bir biçimde haklarını ve özgürlüklerini kullanmasını ciddi bir şekilde engelleyen ayrımcılık türüdür. Aile içi şiddetin en vahim sonucu olan yaşam hakkının ortadan kaldırılmasına yol açan, kadınlar açısından Türkiye’yi yaşama özgürlüğünün olmadığı bir ülke durumuna getiren bu öldürmeleri ortadan kaldıracak daha kapsamlı ve sorunun Türkiye açısından ele alacak bir yaklaşımın geliştirilmesine acilen gereksinim vardır” dedi.

İstatistikler korkunç boyutta

Kadına yönelik şiddeti rakamlar ile açıklayan Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Yardımcısı Dudu Bayraktar Dönder, "Tüm kadınların yüzde 25’i fiziksel şiddete uğruyor. Şiddete uğrayan kadınların yüzde 75’ine eşi tarafından şiddet uygulanıyor. Bu rakam erkekler açısından bakıldığında ise şiddete uğrayan erkeklerin ise yüzde 75’i aile dışından nedenler ile şiddet görmektedir. Cinayet sonucu ölen kadınların yüzde 40 ile yüzde 70 arasında bir oranı eşi tarafından öldürülüyor. Tecavüze uğrayanların yüzde 50’si 18 yaş altında ve bunların yüzde 10 erkek çocuk olup gerisi kız çocuktur. Her 4 kız çocuktan biri cinsel şiddete uğramaktadır. Yaş oranlarına bakıldığında ise daha çok 7 ile 9 yaş arası kız çocukları cinsel şiddete uğramaktadır. 5 ile 10 yaş arası şiddete uğrayan çocukların yüzde 55’i ensest mağdurudur. 10 ile 16 yaş arası şiddet gören kız çocukların ise yüzde 40’ı ensest mağdurudur. Cinsel saldırganların yüzde 75’i tanıdık birisidir. Acil yardım hattını arayan kadınların yüzde 57’si fiziksel şiddete, tüzde 46.9’u cinsel şiddete, yüzde 14.6’sı enseste ve yüzde 8.6’sı ise tecavüze maruz kalmışlardır. Bu çerçevede kadına yönelik şiddet kullanımının ortadan kaldırılması için kadınların bilgiye, yardım ve koruma hizmetlerine ulaşabilirliğinin arttırılmasını, kadına yönelik şiddetin etkin bir biçimde önleyecek yasaların çıkarılmasını, şiddetin nedenlerini ve sonuçlarını ele alacak araçların kamu eliyle geliştirilmesini savunmaktayız” dedi.